Pegasus Hava Yolları, İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’ndan (SAW) operasyonlarına devam ederken, Avrupa’nın kuzeybatısından Orta Doğu ve Orta Asya’ya kadar genişleyen uçuş ağıyla Avrupa’nın en büyük düşük maliyetli taşıyıcılarından biri olarak dikkat çekiyor. Güliz Öztürk, 2022’de Türkiye’nin ilk kadın havayolu CEO’su olarak tarih yazdı ve Pegasus’un başarılı yolculuğunda önemli bir rol oynuyor.
Güliz Öztürk: Pegasus’un Büyümesine Yön Veren İsim
2005 yılında Pegasus Hava Yolları’na katılan Güliz Öztürk, o dönemde yalnızca 14 uçağa sahip ve charter taşımacılığı yapan bir şirketin parçasıydı. Şirketin düşük maliyetli taşıyıcı (LCC) modeline geçiş sürecinde görev alan Öztürk, 2008 yılında Satış Direktörü olarak göreve başlamış, ardından 2010 yılında Ticaret Direktörü olarak şirketin gelir yönetimi, ağ planlama ve müşteri deneyimi gibi kritik alanlarda liderlik yapmıştır.
Öztürk, kadın liderliğinin sektördeki öncelikli örneklerinden biri haline gelirken, CCO olarak görev yaptığı dönemde Pegasus’un Türkiye’nin en büyük özel havayolu şirketi haline gelmesinde de büyük katkı sağladı. 2022’de CEO olarak atanan Öztürk, aynı zamanda Türkiye’nin ilk kadın havayolu CEO’su olma unvanına sahip.
Kadın Liderlik ve Kurumsal Başarı
Öztürk, CEO olarak atandığında havacılık sektöründe kadınların liderlik pozisyonlarındaki oranının düşük olduğunun farkındaydı ve bu durumu değiştirmek için sürekli olarak olumlu taraflara odaklandığını belirtti. “Kadın bir lider olmayı hedeflemedim, ancak bu unvanla gelen sorumluluğumu hissediyorum. Kadın meslektaşlarım için bir örnek olmanın gururunu yaşıyorum” dedi.
Başarısının sırrını, her zaman yaptığı işte mükemmel olmaya odaklanmak olarak açıklayan Öztürk, liderlik pozisyonlarını tercih etmeden önce her zaman işini en iyi şekilde yapmayı hedeflediğini vurguladı.
Pegasus’un Başarıya Götüren Stratejisi
Pegasus, 2024 yılı itibarıyla 37,48 milyon yolcu taşıyarak büyük bir başarı elde etti ve büyüme sürecinde büyük zorluklar ve krizlerle karşılaştı. Öztürk, Pegasus’un başarısının temelinde güçlü bir iş modeli olduğunu belirtiyor. 2005’te, Türkiye’de henüz düşük maliyetli taşıyıcı (LCC) modelinin uygulanmadığı bir dönemde, Pegasus’un iş stratejisi, ekonomik uçuşlar ve ulaşılabilir fiyatlarla geniş bir pazarın kapılarını aralamayı hedefliyordu. Öztürk, “Uçmak herkesin hakkıdır. Uçuş fiyatlarını düşürerek, Türk halkının uçma alışkanlıklarını değiştirdik ve büyük bir potansiyel yarattık” şeklinde konuştu.
Pegasus’un başarısında bir diğer önemli faktör ise, İstanbul’un Anadolu yakasında bulunan Sabiha Gökçen Havalimanı’nı tercih etmeleriydi. SAW, Pegasus’un stratejisi doğrultusunda büyük bir avantaj sağlamış ve şirketin büyümesinde önemli bir rol oynamıştır.
Filo ve Operasyonel Verimlilikle Büyüme
Öztürk, Pegasus’un operasyonel başarısının ardında sağlam bir filo yönetimi bulunduğuna dikkat çekiyor. “Yeni nesil uçaklar kullanarak, yakıt verimliliğini artırdık ve filo yaşımızı dört yılın altına indirdik. Bu, operasyonel verimliliğimizi artırmamıza yardımcı oldu” dedi. Ayrıca, Pegasus, dijital kanallar üzerinden bilet satışlarının yüzde 60’ını gerçekleştirerek, dijital dönüşümde de önemli bir adım attı.
Düşük Maliyetli Taşıyıcı Modelini Yeniden Tanımlamak
Pegasus, düşük maliyetli taşıyıcı (LCC) modeline ek olarak, bazı hizmetleri de sunarak sektördeki algıyı değiştirmeyi başardı. Örneğin, transfer uçuşları ve sadakat programı gibi hizmetler, Pegasus’un sunduğu düşük maliyetli taşıyıcı hizmetlerine ekstra değer katıyor. Bu strateji, özellikle İstanbul’un avantajlı coğrafi konumunu kullanarak artan transfer trafiği ve daha fazla müşteri çekmek için önemli bir fırsat sundu.
Pegasus’un Geleceği: Yeni Hedefler ve Yatırımlar
Öztürk, Pegasus’un büyüme planlarının sadece mevcut rotalarla sınırlı kalmayacağını, yeni destinasyonlar ve uluslararası genişleme hedefleri doğrultusunda da büyüme sağlayacaklarını belirtti. Pegasus’un 2024 itibarıyla 100 Boeing 737 MAX 10 uçağı siparişi vererek filolarını güçlendirme planı, havayolunun büyüme hedeflerine ulaşmasında büyük bir rol oynayacak.
Ayrıca, Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki kapasite artışı ile Pegasus’un daha fazla yolcu taşıma potansiyeline sahip olması bekleniyor. Öztürk, yeni bir terminalin yapımının hızla ilerlediğini ve 2025 yılında kapasite artışı için planların devreye gireceğini ifade etti.
