Hindistan’da trajik bir şekilde düşen Air India Flight 171 kazasının ardından yürütülen kapsamlı soruşturmada, olayın nedenine ilişkin dört ana teori üzerinde duruluyor. Uçağın kalkıştan sadece 40 saniye sonra yerleşim alanına düşmesi, birçok uzmanı şaşkına çevirirken, kazanın nedeni henüz netlik kazanmadı.
Soruşturma Genişliyor: Enkaz, Kara Kutu ve Yakıt Analizi Merkezde
Kaza sonrası olay yerine ulaşan araştırmacılar, uçuş veri kaydedicisi (FDR) ve kokpit ses kayıt cihazı (CVR) üzerindeki analizlerini sürdürüyor. Bu iki cihazdan elde edilecek bilgiler, uçağın son anlarını aydınlatmada kritik rol oynayacak.
Yetkililer, ön raporun 30 gün içinde, kapsamlı ve teknik detayları içeren nihai raporun ise bir yıl içinde kamuoyuna açıklanmasının planlandığını bildirdi.
Kazaya Neden Olabilecek Dört Olası Senaryo
Kazaya ilişkin yürütülen teknik analizde dört ana senaryo öne çıktı:
-
Her iki motorun da kuş çarpması ya da yakıt kirliliği nedeniyle arızalanmış olabileceği ihtimali, ilk sırada değerlendiriliyor.
-
Kanatçıkların (flap) hatalı konumlandırılması, özellikle yüksek sıcaklıkta ağır yüklü bir jetin kalkışta yeterli kaldırma kuvveti üretmesini engellemiş olabilir.
-
Bakım sırasında yapılan bir hata, özellikle motorlara müdahale edilmişse, potansiyel bir etken olarak araştırılıyor.
-
Mürettebatın yanlış bir işlemle iki motora giden yakıt akışını kesmiş olabileceği ihtimali üzerinde de duruluyor.
Sistemsel Hata mı, İzole Bir Olay mı?
Uçağın modeli olan Boeing 787 Dreamliner’da kullanılan uçuş yönetim sistemi, rehberlik, navigasyon ve performans kontrolü sağlayan yüksek teknoloji ürünü bir sistem. Araştırmacılar, bu sistemin arıza geçmişini inceleyerek, kazanın filoyu etkileyebilecek sistemsel bir hata mı yoksa tekil bir arıza mı olduğunu belirlemeye çalışıyor.
Hindistan Sivil Havacılık Bakanlığı, 17 Haziran’da yaptığı açıklamada, Air India’nın 787 filosuna ilişkin son denetimlerde “önemli bir güvenlik sorunu tespit edilmediğini” bildirdi.
Yakıt Sistemine Yakın Takip
Araştırma ekibi, olası yakıt kirliliğini veya tıkanıklığını ortaya çıkarabilmek için yakıt filtreleri, valfler, borular ve uçağın içinde kalan yakıt kalıntılarını detaylı şekilde inceliyor.
Ayrıca, ACARS veri aktarım sistemi, uçağın uçuş sırasında Boeing’e ve havayoluna gönderdiği verileri içeriyor. Bu kayıtlar üzerinden, uçağın performansı ve sistem uyarıları geriye dönük olarak analiz edilecek.
Pilot Geçmişi ve Eğitim Kayıtları İnceleniyor
Kapsamlı araştırmada mürettebat da mercek altında. Pilotların:
-
Lisans geçerlilikleri,
-
Son uçuş saatleri ve dinlenme süreleri,
-
Simülatör eğitim sonuçları,
-
Eğitmen yorumları
tek tek inceleniyor. Özellikle motor arızası gibi senaryolarda nasıl davrandıkları, simülatör verileriyle karşılaştırılacak.
Tüm Parçalar ve Teknik Müdahaleler Kayıt Altında
Uçağın kazadan önceki bakım geçmişi, özellikle değiştirilen ve sökülen parçalar, detaylı şekilde analiz ediliyor. Araştırmacılar, önceki uçuşlarda tekrar eden arıza sinyalleri olup olmadığını da araştırıyor.
Gelecek Aşamalar ve Küresel Etki
Bu trajik olay, yalnızca Hindistan’da değil, dünya genelinde havacılık güvenliğini ilgilendiriyor. Özellikle Boeing 787 tipi uçaklarla yapılan uçuşlar ve bakım prosedürleri, benzer vakaları önlemek amacıyla yakın takip altında olacak.
