Ortadoğu’nun jeopolitik dengelerini etkileyen yeni bir gelişmede, İsrail’in, Türkiye’nin Suriye’de artan etkisine karşı ABD’ye, Suriye’deki Rus askeri üslerinin korunması için baskı yaptığı bildirildi. Reuters’ın 28 Şubat 2025 tarihli haberine göre, bu talep, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın 2024 sonunda devrilmesinin ardından ortaya çıktı.
İsrail’den Stratejik Hamle
İsrail, Suriye’deki güç boşluğunda Türkiye’nin etkisini sınırlamak için ABD’ye diplomatik baskı uyguluyor. İsrailli yetkililerin, Washington’da üst düzey ABD’li yetkililerle yaptığı görüşmelerde, Rusya’nın Tartus Deniz Üssü ve Hmeymim Hava Üssü’nün faaliyetlerine devam etmesinin bölgesel dengeyi koruyacağı yönünde görüş bildirdiği aktarıldı.
Rus Üslerinin Stratejik Önemi
Rusya’nın 2015 yılında Esad rejimine destek amacıyla kurduğu Tartus ve Hmeymim üsleri, Suriye’deki askeri varlığının temelini oluşturuyor. Tartus Üssü, Akdeniz’deki tek sıcak su limanı olarak önemli bir lojistik destek noktası olurken, Hmeymim Hava Üssü ise gelişmiş hava savunma sistemleri ve savaş uçaklarına ev sahipliği yapıyor.
Türkiye’nin Artan Etkisi İsrail’i Endişelendiriyor
Esad’ın devrilmesinin ardından Türkiye, Suriye’deki geçici hükümete verdiği destekle kilit aktör haline geldi. Ankara’nın Suriye Ulusal Ordusu ile olan bağları ve geçici hükümete sağladığı destek, İsrail tarafından potansiyel bir tehdit olarak değerlendiriliyor. İsrail’in endişesi, Türkiye’nin Suriye’deki etkisini Hamas ve diğer militan gruplar için bir lojistik merkezi haline getirebileceği yönünde.
ABD’nin Zor Kararı
İsrail’in bu talebi, ABD’nin Suriye’deki varlığını yeniden değerlendirdiği bir döneme denk geliyor. Biden yönetimi, Suriye’deki askeri varlığını sınırlı tutmak isterken, İsrail’in Rus üslerinin korunmasına yönelik çağrısı, Washington’daki politika yapıcılar arasında tartışma yarattı.
Bölgesel Denge Arayışı
İsrail’in bu stratejik hamlesi, Türkiye’nin artan nüfuzuna karşı Rusya’nın bölgede denge unsuru olarak kalmasını sağlamak amacı taşıyor. Uzmanlar, bu talebin ABD’nin bölgesel politikaları üzerinde etkili olabileceğini belirtiyor.
Ortadoğu’daki güç dengelerini değiştirebilecek bu gelişmeler, bölgedeki ittifakların yeniden şekillenmesine yol açabilir. ABD’nin nasıl bir politika izleyeceği, hem Suriye’nin geleceği hem de bölgesel istikrar açısından kritik önem taşıyor.